Avrupa’nın farklı ülkelerinde gösteriler yapan, Türkiye”de Deliyürek, Kurtlar Vadisi, Ekmek teknesi, Acı Hayat, Albayrak dizilerinde oynayan ünlü oyuncu şair ve yazar Ahmet Yenilmez, Kadınca Televizyon programımıza konuk oldu. Moderatörümüz Aysun Polat ile işveren Selda Hava Öz soruların cevaplandıran ünlü sanatçı ile arkadaşımız Esra Turgut, güzel bir röportaj yaptı.

Esra Turgut: Türkiyede’ki dizilerden memnun musunuz?

Ahmet Yenilmez: Bu bir çırpıda memunum ya da memnun değilim diyebileceğim bir konu değil. Nereden baktığınıza bağlı. Biz bir hikaye yaşıyoruz, dün bugünü; bugün yarını hazırlıyor ve biz bunu bir parçasıyız. İyi kötü veya acısıyla tatlısıyla bugün biz yaşıyoruz. Nasıl şikayet edeyim?

Esra Turgut: Tiyatroya başlangıç yolculuğunuzu sizden alabilir miyiz?

 Ahmet Yenilmez: İsmini taşımaktan onur duyduğum dedem Türkiye Cumhuriyet’i Devleti’nin ilk eğitmenlerinden. Bir sürü iş yapardı. Onun yetiştirdiği Osman Kurucu öğretmenimdi köyümün okulunda bir piyes okul müsamelesi yapıldı. Bana da bir bacağını kaybetmiş yarım Osman’ı oynattı. Çocukken dedemle bu oyunu nasıl yapacağımı düşünürken oyun gereği sakal yapmam gerekiyordu. Köydeki koyunlar yaylaya doğru çıkarken dikenlere tüylere takılır, onlardan sakal yaptım. Annemizin evdeki çarşaflarından perde yaptık. Daha tiyatro kelimesini bilmiyorken bunları gerçekleştirdim. Orta okula geldiğimde beni dedem ve amca Ordu Belediyesi Karadeniz Tiyatrosu’nun Deneme sahnesine verdi. Orada çok büyük hocalardan ders aldım. Daha sonrasında başka bir iş yapamadığım için tiyatroyu meslek seçtim. En fazla kavgamı ve mücadelemi verebileceğim alan tiyatro ve bundan başka işim yok, beceremem onun için bunu seçtim.

Esra Turgut: Şu dönemde gençlerin tiyatroya verdiği ilgi, size yeterli geliyor mu?

Ahmet Yenilmez: Öyle bir ekip var o damar kurumaz zaten. İstanbul Fatih’te bunu yaşatsakta daha sonra kurduğum Ankara’da yaşatamadık. İnsanımız maalesef ve maalesef başka ihtiyaçlara bakıyor. Gençlere şunu söyleyeyim bir dert sahibi olmalılar. Dert insanı aç bırakmaz. Derdi olan insan aç kalmaz. İnanı dertlerinden kaçıran hayalidir. Derdin varsa bir hayal kurmak zorundasındır. Hayali taşıyan da umuttur.

Esra Turgut: Diziler topluma nasıl örnek oluyor?

Ahmet Yenilmez: Endüstriyel ve popüler kültür başka bir şey, sanat başka bir şey. Endüstriyel açıdan baktığımız zaman kendi bakış açımızla birkaç yanlışa düşüyoruz. Bir sanat eseri bir şeyi dikte etmek için yapılmaz. Her negatif ortamın bir avantajı da vardır. Bir yerde dezavantaj varsa orada avantajda vardır. Çoğunluk dizilerin eskisi gibi olmamasından yakınır ama dönüp bakıldığı zaman onlar ticari bir kanal ve onlarda reytinglerden besleniyorlar. Almanya’da insanlar sevmediği rahatsız olduğu bir şeyi ekranlarda gördüğünde çeşitli yollarla tepki gösteriyor. Gelelim tiyatroya, insanımızın arasıda birlik beraberlik ve kardeşliği dejanara eden bir sanatçı gelip tiyatro oynansa gişe yapar.

Esra Turgut: Bu konuda nasıl bir uyanış sergilememiz gerekiyor?

Ahmet Yenilmez: Burada imkanlar çok fazla, çocuğunuzla bir hafta tiyatroya gideceksiniz. Çocuğunuzu çocuk tiyatrosuna götüreceksiniz. Çocuk tiyatro da vücudunu kullanmayı öğrenir, sağında ve solunda insanlar oturduğunda nasıl oturması gerektiğini öğrenir. Kalabalığın içerisinde nasıl hareket edeceğini öğrenir. En büyük özelliği de tiyatro yaşayan dili korur. Güzel konuşmayı öğrenir bir hikaye seyreder hayal kurmayı öğrenir. Sanatın her dalı için bu böyledir. Bu çağda insanın tek dil bilmesi, üniversite ve yüksek lisans yapıp bunu daha da büyütmesi de geçerli değil. En az bir kaç dil bilmesi gerek.

Esra Turgut: Avrupa’da bir sanat merkezi kurmayı düşünür müsünüz?

Ahmet Yenilmez: Düşündük tabi lakin tam tutma aşamasındayken pandeminin mağduriyetine yakalandık, bu geçtiğinde Berlin mi Köln’mü olsun derken deprem oldu. Bunun yanında elde avuçta maddi anlamda birikimin olmaması zor ve talep olması da önemli.

Esra Turgut: Diziler Türkiye’yi sizce doğru yansıtıyor mu?

Ahmet Yenilmez: Hayır yansıtamıyor, dünyanın dizi sektöründe bazı şablonlar var, bir dönem Hollywood bir dönem Kore bir dönem Avrupa vb şeklinde gidiyor. Yapımı ve portreler artık uluslararası oldu. Bu şablonlar arasında maalesef bizi yansıtan değil daha popüler ve algıya yönelik işler olduğundan dolayı bizi yansıtmıyor. Yansıtanların arasında güzellerde var, mesela Diriliş. Yani az sayıda olsa da bunlarda var ama yeterli değil. Çünkü biz normal ülke değiliz. Biz dünyayı etkilemiş biz olmadığımızda dünya tarihinin yazılamayacağı medeniyetin çocuklarıyız.

Esra Turgut: Avrupa’da yaşayan Türk kadınlarımıza önerileriniz neler?

Ahmet Yenilmez: Burda işi ele alan kadınlarımız. Kadınlarımızın artık düşünmesi lazım. Alman komşularına baksınlar onların çocukları nasıl başarılı olmuş, çocuklarını nasıl yetiştiriyorlar ona baksınlar. Hayatımı çok etkileyen son cümle olarak bir şey söyleyeyim, üç çocuğum var üçüyle de arkadaş gibiyim. Cep telefonları olmasa yarım saat içinde onların nerede olduğunu bulurum. Hz. Ali’nin bir sözü var, çocuklarınızı kendi döneminizin terbiyesiyle terbiye etmeye kalkmayın. Cinayet işlersiniz.

Bu demek oluyor ki “bu an vardır, bir hikaye yaşanıyorsa zaman ve mekan ögesi vardır. Bu zamanın bir takım avantajları vardır onlara baksınlar. Nesli kurtarma faaliyetinde kadınlarımız işi ele alırlarsa biz erkekler mecburen onlara uyacağız.

 

Ahmet Yenilmez Kimdir ??

Ahmet Yenilmez Oyuncu, tiyatrocu, şair ve yazardır. 1966’da Ordu‘da doğmuş, Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme bölümünü bitirmiştir. Üniversite yıllarında tiyatroyla ilgilenmeye başlayan Ahmet Yenilmez birçok oyunda rol aldı. Deli YürekEkmek TeknesiAcı HayatKurtlar Vadisi Pusu ve Albayrak gibi dizilerde rol aldı. Ankara‘da bulunan Ahmet Yenilmez, Sanat Merkezi’nin kurucusudur.